A Documentation and Conservation Method for Water Mills
Citation
Ors Corapcioglu, G., & Ulusoy Binan, D. (2017). A Documentation and Conservation Method for Water Mills. Megaron, 12(2), 228-248. doi:10.5505/megaron.2017.49389Abstract
Watermills are examples of industrial heritage carrying traces of improvement in hydraulic power technology and reveal societies' cultural structure and lifestyle since the ancient times. They are "historical documents" in terms of structure type, assembly, and production techniques. A research conducted on the water mills of Anatolia known to be used for grinding in three different water basins revealed that watermills surviving to the present day are not considered cultural heritage and are unregistered; hence, a study for the conservation of these structures was decided to be started. To effectively conserve them, creating inventories for the identified watermills was undertaken. Accordingly, a "watermill inventory" model was developed by creating two different forms about settlement and structure details, using the TUBA-TUKSEK Turkish Cultural Inventory Project principles as guidelines. These forms were used for documenting 25 watermills identified in "Eastern Black Sea Basin" and "aglayan, Sulak, Arili" subbasins. The watermills were examined according to criteria based on their originality and integrity of their structure and technology. The original structural sustainability of the watermills was determined to be under threat, and the determined deteriorations were numerically evaluated according to their form, location, and significance. Based on results of the evaluation, a conservation approach was designed and used to identify watermills having priority for conservation according to the structures ranked according to their deterioration status. ÖZ- Su değirmenleri; ilk çağlardan başlayarak su gücü teknolojisindeki gelişimin izlerini taşıyan, toplumların kültürel yapısını ve yaşam biçimini yansıtan endüstri mirası örnekleri olup, yapı tipleri, düzenekleri ve üretim teknikleri açısından “tarihi belge” niteliği taşımaktadır. Anadolu’da genellikle öğütme amaçlı kullanıldığı bilinen su değirmenlerinin ülkemizin üç farklı su havzasında ön tespit amaçlı araştırılması sonucunda; günümüze ulaşan örneklerin kültür mirası olarak değerlendirilmelerinin göz ardı edildiği ve tescilsiz olduğu saptanarak, çoklu tehditler altında tahrip olan bu yapıların korunması konusunda bir çalışma başlatılması gerekli görülmüştür. Etkin korumanın ilk adımının korunacak kültür varlığının belgelenmesiyle başlaması doğrultusunda, tespit edilen değirmenlerin envanterlenerek korunması hedeflenmiştir. Buna yönelik TÜBA-TÜKSEK Türkiye Kültür Envanteri Projesi kılavuzu ilkeleri doğrultusunda, yerleşme ve yapı ölçeğinde iki ayrı fiş oluşturularak “değirmen envanteri” modeli geliştirilmiştir. Fişler “Doğu Karadeniz Havzası” “Çağlayan, Sulak, Arılı” alt havzalarında tespit edilen (25) su değirmeninin korunması sürecinin başlatılması amacıyla belgeleme çalışmalarında kullanılmıştır. Yapı ve teknolojik sistem olarak özgünlük ve bütünlük açısından değirmenlere özgü belirlenen ölçütlere göre sorgulanan değirmenlerin, özgün yapısal ve biçimsel sürdürülebilirliklerinin tehdit altında olduğu tespit edilmiştir. Saptanan bozulmalar yapısal ve biçimsel açılardan bozulmanın şekline, yerine ve önemine göre sayısal olarak değerlendirilmiştir. Sonuca göre yapılan sıralamada bozulma durumu açısından kötü durumda olup acil önlem alınması gereken yapıların belirlendiği bir koruma yaklaşımı ortaya konmuştur.