Hamza-name'nin yeni ciltleri ve okuma mekanları
Künye
Yelten, M. (2013). Hamza-name'nin yeni ciltleri ve okuma mekanları.Turkish Studies. 8.9, 151-165.Özet
Türkçe Hamza-nâmeler ilk defa şair Ahmedî’nin kardeşi Hamzavî (ö. 815/1412-13) tarafından yazıya geçirilmiştir. Yazılı metin hâline gelmeden çok önce Hamza-nâmelerin sözlü bir gelenek olarak Türkler arasında itibar gördüğü anlaşılmaktadır. Hamza-nâme’nin Türk halkı tarafından benimsenerek yaygınlaşmasında; Hazreti Hamza’nın cesareti, dürüstlüğü ve daima zayıftan yana olması, Türk halkının onun şahsında kendi benliğini bulması gibi sebepler etkili olmuştur. Çok geniş hacme sahip olan Hamza-nâme 72 kitaptan oluşmaktadır. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Nadir Eserler Kütüphanesinde bulunan nüsha, Türkiye kütüphanelerindeki diğer nüshalardan nitelik ve nicelik bakımından farklı önemi haizdir. Destansı ve masalsı ögelerin kimi ciltlerde daha yoğunlukta olduğunu gördüğümüz bu muazzam eser, yazıldığı dönemden itibaren çok geniş bir coğrafyada farklı zümreler tarafından okunmuştur. Özellikle Yeniçeriler arasındaki kitaplardan yapılan okumaların veya meddah performanslarının yoğunlaştığı görülür. Çok ilginç bir okuma tarzının varlığına şahit olduğumuz Hamza-nâme ciltlerinin hemen hemen 72’sinde de çok sayıda kayda geçirilmiş “okundu” bilgileri ile karşılaşılır. Bu kayıtlarda; eserin hangi cildi okunmuşsa, okumanın ardından, farklı kalemle eseri okuyanın adı, cildin okunduğu mekânın adresi, okuyanların ve hatta bazen dinleyenlerin kısa tanıtımı yer almaktadır.