Üniversite Öğrencilerinin Çocukluk Çağı Travmatik Yaşantı Düzeyleri ile Bağlanma Stillerive Savunma Mekanizmaları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Künye
Çağatay, S. E. (2014). Üniversite öğrencilerinin çocukluk çağı travmatik yaşantı düzeyi ile bağlanma stilleri ve savunma mekanizmaları arasındaki ilişkinin incelenmesi (Master's thesis, İstanbul Arel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).Özet
Bu çalışmada, üniversite öğrencilerinin çocukluk çağı travmatik yaşantı düzeyleri ile, bağlanma stillerive savunma mekanizmaları arasındaki ilişkinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Aynı zamanda bu ilişkinindemografik değişkenlere göre farklılık gösterip gösterilmediğine de bakılmıştır. Araştırmanın örnekleminiİstanbul Arel Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nda farklı bölümlerde öğrenim görmekte olan 425 öğrencioluşturmaktadır. Katılımcılara, Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği, İlişki Ölçekleri Anketi, SavunmaBiçimleri Testi ve araştırmacı tarafından oluşturulan Sosyo-Demografik Bilgi Formu uygulanmıştır.Araştırma kapsamında tüm verilerin anlamlılık düzeyi p<.05 düzeyinde sınanmıştır. Araştırmadan elde edilensonuçlara bakıldığında, çocukluk çağı travma düzeyi ile saplantılı ve kayıtsız bağlanma stilleri arasındapozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Travma düzeyi ile immatür savunma mekanizmalarıarasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunurken matür ve nevrotik savunma mekanizmaları arasındanegatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Korkulu bağlanma stili ile nevrotik savunma mekanizmasıarasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki görülmüştür. Saplantılı bağlanma stili ile nevrotik ve immatürsavunma mekanizmaları arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir. Kayıtsız bağlanma stili ile matür, nevrotik ve immatür savunma mekanizmaları arasında anlamlı bir ilişki vardır. Ayrıca travma düzeyinin;cinsiyet ve şiddet yaşantısına göre anlamlı derecede farklılaştığı bulunmuştur. Bağlanma stillerinin decinsiyet ve şiddet yaşantısına göre anlamlı derecede farklılaştığı bulunmuştur. Savunma mekanizmalarının;şiddet yaşantısı ve anne ya da baba kaybı yaşama durumuna göre anlamlı derecede farklılaştığı görülmüştür. Sonuçlar literatürdeki araştırmalarla birlikte tartışılmış, yorumlanmış ve önerilerde bulunulmuştur.